YUSUF KILINÇ’TAN OKULLAR ÜZERİNE BİR YAZI

Okullar açılıyor demiştim. Nihayet ilk, orta ve lise eğitimini başlattık. Uzun süredir evlerinde, parklarda, AVM lerde sıkıntılı dönemler geçirdi çocuklarımız.

Anne, baba şefkatini evinde tatmak hayatı öğretmez. Çocuk sokakta, okulda, gerçek hayatta da olmalı. Yalın gerçeklerle tanışmalı. Servis yolunda, okul yolunda, sınıfta arkadaşlar edinmeli. Sosyal, kültürel açıdan beslenmeli idi.

Sokaklar cıvıl cıvıl. Sabahların aydınlığında başlayan bir hareketlilik ülkenin eğitim çalışanlarına, partnerlerine dinamizm getirmiş anlaşılan.

Beklenen olmadı, okullar tekrar kapanmadı. Her türlü tedbirler alınmalı ve eğitim kesintisiz devam etmeli. Yüz yüze ve sürekli eğitim en iyi eğitim modelidir.

Bazı bölük parça olumsuzlukların eğitim ortamını etkilemesine müsade edilmemeli.

Mevsim sonbahar. İklim değişikliği kapıda. Soğuk algınlığı, grip, vs baş gösterecektir.

Kovit için yan bir etki olabilir. Fakat her şeye rağmen okullara devam edilmeli.

Dün anneler gördüm. Çevre okullarda, servisi olmayan bölgelerde oturan anneler. Bir telaş bir heyecan çocuklarının ellerinden tutarak okula götürüyorlar.

Elleri öpülesi analar, erken kalktılar. Belki inekleri vardı onu sağdılar, belki tavuklarına yem attılar, belki işe gidecekler tarlalara. O telaş içerisinde çocuklarına okusun, okusun kurtulsun diye çabalıyorlar...

Üniversitelerimizin açılmasını bekliyoruz.

Özledik. Genç ve dinamik nufüs eğitimini bizzat okullarında yapmalı.

Bütçede en büyük payın eğitim çalışanlarına ayrılmasını dileriz.

Haydi gençler, haydi çocuklar, güçlü Türkiye, büyük Türkiye sizlerin yetişmesini bekliyor..