Saadet Partisi Konya İl Başkanlığı Ekim ayı divan toplantısını İl Başkanlığı binasında gerçekleştirdi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez da katılım sağladı. Saadet Partisi İl ve ilçe yönetimleri ile birlikte çok ayıda üyenin katıldığı divan toplantısı konuşmaların ardından rapor sunumları ile devam etti. Divan toplantısında söz alan Hasan Bitmez, Bugün Geldiğimiz noktada Saadet Partisi'ne her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Kimin Saadet Partisi'ne ihtiyacı var diye bir soru soracak olursak bunu birkaç başlıkta belirlememiz mümkün olabilir. İlk önce Türkiye'nin Saadet Partisi'ne ihtiyacı var. İslam coğrafyasının Saadet Partisinin iktidar olduğu bir Türkiyeye ihtiyacı var. Türkiye'nin Saadet Partisi'nin iktidarına ihtiyacı var çünkü Türkiye'de şu anda büyük bir ekonomik yıkım var. Bununla birlikte Türkiye'de şuan bir dış politika faciası da yaşanıyor dedi. Divan toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam ise ‘ Genelde bu batı hayranı, borçla ülkenin büyüyeceğini sanan, israfla, şatafatla ülkemizin dünyada itibarlı olacağını zanneden iktidarlar ülkeyi her alanda batırmışlardır. Sonrasında Milli Görüş partileri iktidara gelmiş (geçmişte Milli Selamet Partisi, Refah Partisi) ve çok kısa süre içerisinde ülkeyi her alanda ayağa kaldırmıştır. Bugün yine aynı durumdayız. İktidar hem yerelde hem de genelde sıfırı tüketmiştir. Hem ekonomik hem de ahlaken çökmüş durumdayız. Bu sebeple artık Saadet Partisi iktidarı her yönüyle kaçınılmaz haline gelmiştir. Bizler de bunun farkındayız. Ve hazırlanıyoruz. Allahın izniyle geçmişte olduğu gibi; yine Konyada belediyelerimizi kazanacağız. Konyamızın birikmiş problemlerini çözeceğiz şeklinde konuştu.

TÜRKİYEDE EKONOMİK KIYIM VAR

Düzenlenen il divan toplantısında Türkiyenin içinde bulunduğu ekonomik durum hakkında konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, Türkiye'deki ekonomik yıkım ortada. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en büyük borçlanma bu dönem gerçekleşmiş durumda. Cumhuriyetin 98. yılına girdik bu süreç içerisinde 60'a yakın iktidarın yapmış olduğu borçlanmadan daha fazla borçlanmayı bu iktidarda görebilmekteyiz. Faiz ile birlikte bunlara baktığınız zaman Türkiye insanı altından kalkılamayacak bir borca girmiş durumda. Hepinizin bildiği gibi bankalardan kullanılan kredi karşılığında faiz ödemesi olarak karşımıza çıkıyor. Bugün faiz belasının altında hep beraber ezilmekteyiz. Bunlarla birlikte hayat pahalılığı da almış başını gidiyor. Vatandaşın alım gücünün düşüklüğü ile de her geçen gün biraz daha karşı karşıya kalıyoruz. Tüm bu konuları ve başlıkları artırmak mümkün fakat her şeyin ucu Türkiye'deki ekonomik sıkıntılara değiyor. Aslında bugün Türkiye 1994 yılında yaşanmış ekonomik krizin, 2001 yılında yaşanmış olan ekonomik krizin ve 2007 yılında dünyadaki ekonomik krizden dolayı yaşanmış olan krizden çok daha fevkinde bir ekonomik krizle karşı karşıya fakat vatandaş öyle bir narkoz yemiş ki yaşanan krizleri hissetmiyor. Bu bağlamda yaşadığımız dönem bu narkozlu millete doğruları anlatma, gerçekleri gösterme dönemidir. Bu da Saadet Partisini ve milli görüşü anlatmakla olur ifadelerini kullandı.

ŞAHSİYETLİ DIŞ POLİTİKAMIZ YOK

Türkiyenin dış politikası üzerine de değerlendirmeler yapan Bitmez, Ülkemizde bir dış politika faciası da yaşanıyor. Irak'ın işgaline sağladığımız desteğin vebali daha üstümüzden gitmezken bugün benzer bir tezkere ile sınırlarımızda yabancı askerlerin varlığına imkân vereceğiz. Suriyedeki yanlı politikalar da zaten ortada. Ermenistan, Yunanistan gibi ülkelerle zaten ilişkimiz belli. Fakat bunlarla beraber bir de İran var. Türkiye Cumhuriyeti İran İslam devriminden sonra ve Amerika ile yakınlaşmamız doğrultusunda İran'a büyük bir ambargo uygulamaya başladı. Mesela İran'dan 1 litre benzini resmi yollarla alamıyoruz. Netice itibariyle Amerika'nın istekleri doğrultusunda İrandan Petrol almıyoruz. İslam dünyasının diğer ülkeleri ile de neredeyse aramızda ilişki kalmadığını söyleyebiliriz. Göstermelik birkaç çalışma olsa da hiçbiri ile ticari ilişkimiz İsrail ile olan ilişkimizden fazla değil. Batı dünyasında zaten bir itibarımız kalmamış durumda. Hatırlayın Cumhurbaşkanının ifadesini F35ler için ödeme yaptığımız halde Amerika bize bu uçakları teslim etmiyor. Bakınız bu bir itibarsızlık göstergesidir. Kısacası şahsiyetli bir dış politika uygulaması yok açıklamalarında bulundu.

ŞEHRİN VE ÜLKENİN NASIL İDARE EDİLECEĞİNİ GÖSTERECEĞİZ

Düzenlenen il divan toplantısında milli görüş belediyeciliğini anlatan Saadet Partisi İl Başkanı Hüseyin Saydam ise şunları kaydetti: Ülke olarak sıkıntılarımız ortada. Konya olarak sıkıntılarımız da ortada. Bizler bugün Saadet Partisi olarak hazırlanıyoruz. Allahın izniyle geçmişte olduğu gibi; yine Konyada belediyelerimizi kazanacağız.

Konyamızın birikmiş problemlerini çözeceğiz. Şehrin ve ülkenin nasıl idare edileceğini tekrar göstereceğiz. Şehrimizin ulaşım problemini, trafik problemini, su problemini, hava kirliliğini çözeceğiz. Bu şehir yine bizim idaremizle eskiden olduğu gibi huzurlu bir şehir haline gelecek. Bu şehir yine eskide olduğu gibi su ve ulaşımda en ucuz şehir haline gelecek. Vatandaşımız bürokrasiden yorulmayacak. Müteahhidimiz alacağını aylarca beklemeyecek. Konya belediyelerimizi yine önceden olduğu gibi borçsuz, yatırım yapabilen bir belediye haline getireceğiz. Bugün mevcut belediye, belediye hizmeti yapması gerektiğini unutuyor. Burada bir hususu da tespit etmemiz gerekiyor. Bilindiği üzere 1989 yılından önce, yani Milli Görüş Belediyeciliğinden önce belediyeler sadece yapabildikleri kadarıyla yol, su, kanalizasyon işi yapabiliyorlardı. Hatta onu bile doğru düzgün yapamıyorlardı. Ancak biz belediyeleri aldıktan sonra şehrin ihtiyacı ne varsa hepsini yerine getirdik. O dönem kendi imkânlarımızla tramvay hattını tamamladık. Şehrin kanalizasyon, su altyapısı ile ilgili ne gerekiyorsa komplesini yeniledik.