Kapat !
ADNAN OKTAR: KÜSKÜN DEĞİLİZ

ADNAN OKTAR: KÜSKÜN DEĞİLİZ

ADNAN OKTAR: KÜSKÜN DEĞİLİZ

ADNAN OKTAR: KÜSKÜN DEĞİLİZ

Asel Uçak

2022-02-24 20:25:33

KÜSKÜN DEĞİLİZ

Sevgili okuyucularım sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Bu yazımda kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen ve Harun Yahya eserleri ile ünlenmiş olan Adnan Oktar ile yapmış olduğum söyleşiyi paylaşmak istiyorum.

Asel UÇAK:Siz ve beraberinizde 176 kişi "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "çocukların cinsel istismarı" ve "cinsel saldırı" dahil birçok suç iddiasıyla 11 Temmuz 2018'de gözaltına alındınız ve 18 Temmuz 2018'de çıkarıldığınız mahkemede tutuklandınız. Bu durum için ne diyeceksiniz.

Adnan OKTAR:Her olay Allahın kontrolünde, Allahın takdir ettiği kader içinde gerçekleşir. Allah, Bakara Suresinde Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? diyor. Kuranda Peygamberlerin, salih müminlerin hep benzer imtihanlardan geçtiklerini görüyoruz; iftira var, hapis var, tutuklanma, gözaltı, sürgün… hepsi var. Dünyada sabır gösterecek, Allaha olan sevgimizi gösterecek olaylar olacak ki, insan cenneti hak etsin. Zorluk olmazsa sevap da çok az olur. Hukuksal açıdan; bizim silahlı suç örgütü olmadığımızı tüm Türkiye biliyor, hatta tüm dünya biliyor. Ben 40 yıldır halkın ve devletimizin gözü önünde faaliyet yapan bir insanım. Tüm fikirlerimi, ne düşündüğümü, yorumlarımı gece gündüz, kitaplarımda, internet sitelerinde, A9 TVdeki canlı yayınlarda açık açık paylaştım. Benim ve arkadaşlarımın devlete bağlılığını, dindarlığını, Türk İslam Birliği ülkümüzü tüm Türkiye gayet iyi biliyor. Gece gündüz göz önünde, halkın kütüphanesinde, televizyonunda olan bir suç örgütü olur mu? Suç örgütü yer altında olur, gizli olur. Bizim kadar şeffaf, içi dışı bir başka bir topluluk yoktur. Bir gecede bizi suç örgütü ilan ettiler. 40 yıllık fikir topluluğu, bir gecede nasıl suç örgütü olur? Tabi ki kumpasla. Ama ben devletimize, yargımıza güveniyorum. Allahın izniyle oynanan bu oyun bozulacak.

Asel UÇAK: 9 bin 803 yıl 6 ay hapis cezası aldınız bu sizi olumsuz yönde etkiledi mi? Çıkacağınıza dair umudunuz var mı?

Adnan OKTAR:Müslümanı hiçbir şey olumsuz etkilemez. Her karar Allahın takdiridir. Allahtan geldiğini bildiğim için bugüne kadar hiçbir karara, hiçbir olaya üzülmedim, kızmadım. Tabi ki umudum var, Türk yargısı elbette bu kumpası deşifre ederek bozacak, onun da bir zamanı var. Ben ülkemizde adil, vicdanlı, hür, güzel ahlaklı hakimler olduğuna inanıyorum. Ben 1980 yılında çalışmalarıma başladım. Birkaç kez iftiraya uğradım, 2 kez daha cezaevine girdim, bir kez de akıl hastanesine kapattılar. Ama sonra ne oldu? Gerçekler anlaşıldı, aklandım ve çıktım. Ardından Allah muazzam bir bereket verdi; yanımdaki arkadaşlarımın sayısı arttı, arkadaşlarımın bana olan sevgisi binlerce kez arttı, sevenlerimizin sayısı arttı, dünya çapında etkili çalışmalarım oldu. Ben cezaevinde ve akıl hastanesinde kaldıktan sonra 300ü aşkın kitabım yaklaşık 80 farklı dile çevrildi, benim eserlerimden faydalanılarak dünyanın hemen her kıtasında konferanslar verildi. Allah Kuranda hatırlatıyor, Siz şer zannedersiniz, oysa onda hayır vardır diyor. Allah hepsini hayırla yaratıyor. Bir insan başına gelenlere üzülse, olumsuz etkilense, ümitsizliğe kapılsa, sonra bunun hesabını Allaha veremez, çok utanır. Ben hayatımın her anında, bollukta da darlıkta da, dışardayken de cezaevindeyken de hep Allahtan razı oldum. Allah harika bir imtihan yaratıyor, Allahı ne kadar çok sevdiğimizi göstermemiz için bize imkan veriyor.

Asel UÇAK:Sizin ve ekibinizin ABD'de bilim çevrelerinde itibarı olmayan IRC (InstituteforCreationResearch) tipi Yaratılışçılık ve sonrasında geliştirilen "akıllı tasarım" akımları ile bağlantılı olduğunuz ve onlardan kopya aldığınız ifade edilmektedir. Bu doğru mu?

Adnan OKTAR:Hem IRC gibi genç dünya inancına sahip olan dindar bilim insanlarının hem de akıllı tasarımı savunanların tabi ki kabul etmediğimiz yönleri, düşünceleri var. Her söyledikleri tamamen doğru demedik hiçbir zaman.

Allah Al-i İmran Suresinin 64. ayetinde diyor ki:

De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız."

Yani Kitap Ehli ile Allahtan başka bir ilah olmadığı konusunda ortaklık yapın diyor Allah. La İlaheİllallah diyenlerle ortak çalışabilirsiniz diyor. Biz de Darwinizmin ve materyalizmin bilimsel olarak çürütülüp, Allahtan başka bir Yaratıcı olmadığını, tesadüflerin canlılığı yaratamayacağını göstermek için Hıristiyan bilim insanlarının çalışmalarından istifade ettik. Bizim bilimsel araştırma yapmak için vaktimiz, imkanımız yok. Bu dindar bilim insanlarının biyokimya, moleküler biyoloji, antropoloji, paleontoloji, tıp gibi alanlarda yaptıkları bilimsel çalışmaların sonuçlarını alıp, Kurana göre yorumlayarak anlattık. Bu kişilerin yaptıkları bilimsel çalışmaları referans göstererek Allahın varlığını, gücünü anlatmak, evrim teorisinin olmadığını ispatlamak kopyalamak değildir. Onlar da bizim çalışmalarımızdan istifade ederek kendi anlatımlarına eklediler.

Asel UÇAK:Mehdiyet inancını yaydığınız ve bu manada Mehdiyet ile alakalı sürekli kendinizi ima ettiğiniz iddia edildi. Mehdi'nin geleceğini hadislerle ifade ederken belirtilerini örnek verirken kendinizi de ön plana çıkardığınız ve hatta kendinizi Mehdi ilan ettiğiniz doğru mu?

Adnan OKTAR:Ben Mehdiyeti anlattığım için, bazı çevreler kendimi Mehdi ilan edeceğimi zannettiler. Ben böyle bir şey yapmayacağımı defalarca söyledim, yüzlerce kez canlı yayında Allah adına yemin ettim, Mehdilik iddia etmeyeceğim dedim. Yine de ikna olmayanlar oldu. Mehdiyeti Peygamberimiz (sav) çok detaylı anlatmış, çok fazla hadis var; Mehdi'yi müjdeleyin demiş. Ben Peygamber Efendimiz (sav)in sünnetine uyarak Hz. Mehdiyi müjdeledim. Sahabe de hep Hz. Mehdiyi aramış, beklemiş, Peygamber Efendimiz (sav)e hep detay sormuşlar. Tarih boyunca yüzlerce önemli İslam alimi hep Mehdiyeti anlatmış, hatta birçoğu kendi dönemlerinde geleceğini ummuşlar, kendisine hüsnüzan edenler olmuş. Mehdiyet hem Sünni hem Şii inancında çok önemli bir konudur. Ayrıca bir olağanüstülük var; Peygamber Efendimizin 1400 yıl önce olacağını haber verdiği her olay gerçekleşiyor, tespih tanelerinin dökülmesi gibi ardı ardına bu olaylar gerçekleşecek diyor Peygamberimiz. Gerçekten de dediği gibi, hayret verecek şekilde tüm olaylar alenen gerçekleşiyor. Bu büyük bir mucize. Peygamber Efendimiz (sav)in mucizesidir bu; 1400 sene önceden olayları görmüş gibi detaylar vererek anlatmış. Tabi ki bunları anlatmak gerekir, susalım mı, gizleyelim mi? Bana diyorlar ki, fiziksel özellikleri aynı seni anlatıyor, sen kendini ima ediyorsun. Bana benzeyen bazı özellikleri var diye susup anlatmayayım mı ? Burnu küçük, gözleri yeşil, alnı açık, omuzları geniş vb. birçok özellik var bende de olan. Ama bu fiziksel özelliklere sahip milyonlarca insan var dünyada. Sırf bu özelliklere sahip diye bir insana Mehdi demek mümkün olabilir mi? O zaman milyonlarca insan Mehdilik iddia eder. Mehdiyet ispat makamıdır; yani İslamı barışla, sevgiyle dünyaya hakim eden, Kuran ahlakını egemen kılan, dünyaya huzur, barış gelmesine vesile olan, savaşları durduran bir kişi çıkar; o zaman bile bu kişi Mehdi diyemeyiz, ancak Allahu alem bu kişi Mehdi olabilir diye hüsnüzan edebiliriz. Birine Sen Mehdisin demek küfür olur, çünkü o kişiye Sen cennetliksin demek olur bu. Bunu da biz asla bilemeyiz, ancak Allah bilir. Ancak hüsnüzan edebiliriz. Özetle ben hiçbir zaman Mehdiyim demedim, ima da etmedim, etmem de, Allahtan korkarım.

Asel UÇAK:Atatürk karşıtı mısınız?

Adnan OKTAR:Hayır, tabi ki kesinlikle Atatürk karşıtı değilim. Bilakis Atatürkü, tüm delilleriyle tüm güzel yönleriyle Türkiyeye tanıtan, Atatürke samimi sevgi duyulmasını sağlayan kişiyim. Atatürk çok dindar, milliyetçi, yiğit bir delikanlı, vatan evladıydı. Modernliği, şıklığı, nezaketiyle aydın, modern dindar bir Türkiye için çok harika bir modeldi. Atatürkü dine karşı gibi gösterenlerin oyununu bozup, Atatürkün dindarlığını halka tanıtarak, çok daha geniş kitlelerin Atatürke sevgi ve saygı duymasını sağladık. Atatürk hiçbir zaman din karşıtı değildi, bilakis derin, düşünen, akılcı bir din anlayışı vardı; Peygamber Efendimiz (sav)i çok iyi tahlil etmiş, anlamış, devlet yönetiminde onu örnek almıştır. Atatürk dine değil, bağnazlığa karşıydı; Kuran Müslümanlığını, Sahabe Müslümanlığını savunan bir mümindi. Benim Atatürk ile ilgili çok sayıda çalışmam, kitaplarım, konuşmalarım var. Hepsinde de akılcı anlatım ve delillerle Atatürkü tüm kesimlere sevdirdim, saygı duymalarını sağladım. Gerçek Atatürkçülük budur.

Asel UÇAK:Silahlı suç örgütü olarak kayıtlara geçtiniz. Bulunan silahların açıklamasını ne yönde yaptınız?

Adnan OKTAR:Silahlı suç örgütü suçlaması, hiç inandırıcılığı olmayan bir iddia. 40 yıldır sevgiyi, merhameti, şefkati, dostluğu, kardeşliği anlatan bir camiayız. Böyle silahlı suç örgütü mü olur? Hiç kimse inanmıyor bu iddialara. Türkiyede, bizim silahlı suç örgütü olduğumuza samimi olarak inanan bir kişi bile bulamazsınız. Bulunan silahların tamamı arkadaşlarımızın ruhsatlı silahları. Zaten sadece 20-30 kişide silah vardı. Benim arkadaşlarımın birçoğu işadamı, ticaret yapıyorlar, bazıları tehdit alıyorlardı. Bir kısmı 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra, Cumhurbaşkanımızın teşvikiyle silah ruhsatı aldıklarını açıkladılar mahkemede. Hakikaten Sayın Cumhurbaşkanımız bu tür hain kalkışmalara karşı halkın korunmak için silah almasını teşvik etmişti, ardından da silah ruhsatı başvurularında büyük bir patlama olmuştu. Bu gibi nedenlerle devletin ilgili makamlarınabaşvurmuşlar, resmi yollardan, devletimizin onayı ile kendilerine silah ruhsatı verilmiş. Operasyon esnasında bir tane bile ruhsatsız silah bulunmadı. Devletin silah ruhsatı vermek için onayladığı kişilere, Sende niye silah var? diye sormak akılcı değil. Ruhsatlı silah almış kişilere "Siz silahlı örgütsünüz" demek de akılcı değil. Hiçbir silahlı suç örgütünün ruhsatlı silahı olmaz. Arkadaşlarımın arasında 30 yıldır silahı olanlar var. Bir kez bile bu silahlar kullanılmamış, bırakın bir suça karışmayı, kullanmamışlar bile. Silah ruhsatlarını devlet vermiş, sonra bu silahlar bir kez bile kullanılmamış. Hatta gizli soruşturma devam ederken bile devlet güvenmiş, silah vermiş. 1999daki operasyondan sonra da, devlet tüm silahları arkadaşlarımıza geri verdi. Demek ki devlet suç örgütü olmadığımıza, suç işlemeyeceğimize kanaat getirmiş ki, tüm silahları geri verdiler.Türk milleti çok zekidir, bu detayları tabi ki fark ediyor ve bir kişi bile inanmıyor bu iddialara.

Asel UÇAK:Zengin aileler sizleri çıkar amaçlı örgüt olarak gördüklerini, hatta rahatsız olduklarını ve hatta yine yetişmiş çocuklarının sizler tarafından kandırıldığını söylediler. Siz bu duruma ne cevap verdiniz?

Adnan OKTAR:Benim arkadaşlarımın ailelerinin tamamına yakını bizi, çalışmalarımızı gönülden desteklerler. Bu da birtakım medyanın büyük bir yalanı, provokasyonu. Bize husumeti olan bazı kişiler, Çocuklarınızı tutuklanmaktan kurtarmak istiyorsanız, mallarınıza, işlerinize el konmasını istemiyorsanız, bizim dediklerimizi yapın diyerek 3-5 aileyi çok korkutup tehdit ettiler. Birkaç aile korku ile, çocuklarını, mallarını kurtarabilmek için zorla şikayetçi yapıldı. Benim 300e yakın arkadaşım var; sadece 3-5 aile müşteki oldu. Bu ailelerin bir kısmı da kendilerine oynanan oyunu gördüler ve şikayetlerini geri aldılar. Şu an şikayetçi olan sadece 2 aile var, tüm bu provokasyon bu 2 aile üzerinden yapılıyor. Dolayısıyla ailelerin şikayetçi veya rahatsız oldukları iddiaları doğru değil; medyanın oluşturmaya çalıştığı sahte bir algı. Aile kutsaldır, halkımızın hassasiyetlerinden biridir. Zaten bize kumpas kuranlar da hep bu sinir uçlarına dokunarak aleyhimize husumet oluşturmaya çalıştılar. Bu süreçte ailelere asıl zararı bize iftira atanlar verdiler. 36 arkadaşımın annesi, babası, ablası vefat etti. Arkadaşlarımın büyük kısmının aileleri yaşlı insanlar, hastalıkları var. Çocukları cezaevindeyken ilgilenemediler, çok büyük zorluklar çektiler. 2 aileden bahsediliyor, oysa asıl zulüm 300 aileye yapıldı.

Asel UÇAK:Masonlar ile bağlantınız nedir? Çünkü TV'de kendinizi 33. derece Mason üstadı ilan ettiniz. Masonlocaları ile bağlanıtınız kuvvetli mi?

Adnan OKTAR:Ben kendimi Mason üstadı ilan etmedim; masonluk tarihinde ilk kez canlı yayında, halkın gözününönünde masonlar beni 33. derece mason ilan ettiler. Bu, daha önce görülmemiş bir durumdu. Biliyorsunuz masonluk son derece gizli bir örgüttür, yüzyıllardır çok gizli hareket eder. Masonluğu ilk şeffaflaştıran kişi oldum. Önce yazdığım kitaplarda masonluğun amacını, hareket şeklini, ritüellerini, inanış şeklini belgeleriyle ortaya koydum. Halka masonluğu tanıtan, deşifre eden kişiyim. Ardından masonluk törenini canlı yayında yapmalarını sağladım. Neden önce deşifre edip, tarih boyunca yaptığı zulmü anlatıp, sonra mason olmayı kabul ettin? diye soruyorlar. Öncelikle tüm masonlar dinsiz veya tüm masonlar kötü niyetli diye bir şey yok. Masonlukta her türlü insan var, önemli olan o insanları doğru yola yönlendirmek.Mümin herkese tebliğ yapar. Firavun da masondu. Hz. Musa ona tebliğ yaptı. Nemrud da masondu. Hz. İbrahim ona İslam'ı anlattı. Masonlara neden tebliğ yapmayalım? Asıl onlara yapalım ki, dünyada bu kadar etkili olan bir topluluğu doğruya yöneltirseniz, doğrunun, iyiliğin yayılmasını hızlandırmış olursunuz. Masonlara tebliğ yapmak için de aralarına girmek, tanışık olmak gerekir. Arkadaşlarım masonlocalarında Kuran mucizelerini, Allahın varlığının delillerini, evrim teorisinin bilimsel geçersizliğini anlatan konferanslar verdiler. Tarihte ilk kez yurtdışındaki Mason localarına Kuran-ı Kerim kondu. Masonlar İstanbul'da camide namaz kıldılar. Bunlar İslam adına büyük başarılardır ve bütün bunlara biz vesile olduk. Biz masonları sürekli lanetler, kötülersek, onlara doğruyu kim anlatacak? O zaman İslam sadece belli bir kesimin içinde sıkışır kalır.

Asel UÇAK:Atatürk zamanında Mason localarını kapattı. Sonucunda da Atatürk zehirlendi iddiaları ve belgeleri bir bir ortada dolaştı. Osmanlı döneminde masonlar ile bağlantılı olunduğunu tarihi kayıt ve belgelerde hatta ve hatta bazı mimari eserlerde dahi görüyoruz. Masonlar ile işbirliği ülkemizde ileri gelen kişiler için bu derece önemli mi?

Adnan OKTAR:Masonluk tüm dünyada çok etkili bir örgüt. Anlattığım gibi, eğer bu örgütü doğru yönde eğitir, bilgilendirir, ikna ederseniz, dünyadaki birçok çarpıklık, bozukluk düzelecektir. Masonların arasında çok dindar olanlar var. Örneğin onlar akılcı bir anlatımla İslamiyet'i hemen kabul ediyorlar. Türkiyeye geldiklerinde camide arkadaşlarımızla namaz kıldılar. Dünya siyasetini yönlendiren, savaşlara karar veren bir camiayı sevgiye, barışa, dostluğa yönlendirdiğinizde tüm dünya huzura kavuşur. Bu çok açık bir gerçek.

Asel UÇAK:1986 yılında tarafınızdan Harun Yahya olarak yazılan veya yazıldığı iddia edilmiş "Yahudilik ve Masonluk" adlı kitap yayımlandı. Bu kitapta Türkiye'deki Yahudilerin ve masonların amacının, –yazar ve yazarlara göre "çarptırılmışTevrat"ta da belirtildiği üzere– Türk halkının ruhani, dini ve ahlaki değerlerini erozyona uğratmak ve onları birer hayvana döndürmek olduğu iddia edilmişti. Yahudi ve masonların materyalist nedenlerle, evrim teorisini, dinsizliği ve ahlaksızlığı topluma empoze etmeye çalıştıkları öne sürülmüştü. Bedri Baykam da, o kitap Adnan Oktar tarafından yazılan bir kitaptır diye bir yazı yazmıştı.

Adnan OKTAR:Yahudilik ve Masonluk kitabını ben yazdım, doğru. Öncemasonluğun, ama tüm masonlar değil; masonlar içindeki bir fraksiyonun, sadece Türkiyede değil, tüm dünyada, dinsiz, devletsiz, materyalist bir düzenkurmaamacında olduğunu deşifre ettim. Ardından da iyi niyetli, dindar, konuşulabilir Masonlarla iletişim kurarak, onlara İslamiyet'i, Kuranı anlatarak tebliğ yaptım.

Asel UÇAK:Sizlerin ve ekibinizin son derece şık kıyafetler ve pahalı eşyalar ile medyada ve TV'de görüyorduk. Bu kadar pahalı markalar ve şık kıyafetler ile neden görsel yapıldı. Bu bir imaj mıydı?

Adnan OKTAR:Tüm dünyada çok yanlış bir algı var; İslam denince akla ya bağnazlar, gözü dönmüş eli kanlı teröristler geliyor ya da bakımsız, pejmürde, kalite anlayışı olmayan, içine kapalı insanlar geliyor. Oysa Kuranda anlatılan Müslüman modeli böyle değil. Peygamber Efendimiz (sav) döneminde Peygamberimiz de Sahabeler de çok temiz, şık giyiniyorlardı, o dönemin moda kıyafetlerini giyiyorlardı. Allah ayetlerde şöyle emrediyor:

Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmıştır?" De ki: "Bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet günü ise yalnızca onlarındır." Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız. (Araf Suresi, 31-32)

Yani güzel giyinmek, süslenmek, dünya nimetleri Müslümanlara haram değil. Bunları kim haram kılmıştır diye Allah soruyor. Ama tabi ki bu nimetlerden faydalanırken mümin asla israf etmez. Ben ve arkadaşlarım, İslamı en güzel şekilde temsil etmek, İslamiyet'i yaşamayan, Türkiyede Avrupada, Amerikadaki sosyeteye, modern gençliğe, sahil kesiminde yaşayan, modayı takip eden kişilere de hitap ederek, onların dinden uzak durmalarını engellemeye çalıştık. Çünkü bu kesim, Kurana göre yaşadığında özgür olamayacağını, güzel kıyafetler giyemeyeceğini, müzik dinleyip dans edemeyeceğini zannediyor. Din yüzyıllardır böyle gösterilmiş. Biz de kıyafetlerimiz, kaliteye, sanata, estetiğe verdiğimiz önemle bunun aksini gösterdik. Bu sayede gençlik dine yöneldi. Bizim tebliğ yaptığımız dönemde hem kitaplar, hem belgeseller hem de A9 TVdeki canlı yayınlar sırasında dindarlık gençler arasında çok yayılmıştı. Anketlere bakın açıkça görürsünüz zaten. Ama ben ve arkadaşlarım tutuklandıktan sonra gençlik hızla deist ve ateist oldu. Bu acı bir gerçek ama anket sonuçları bunu net olarak gösteriyor.

Asel UÇAK:Harun Yahya mahlası ile bastırdığınız kitaplar çok şık ve pahalı. Bu kadar masraflı bir olaya imza atmak nasıl mümkün oldu?

Adnan OKTAR:Ben kitaplarımın hiçbirinden telif ücreti almadım. Yayınevi de buna karşılık olarak kitapların kalitesini yüksek tuttu. Allah Yasin Suresi'nin 21. ayetinde "Sizden ücret istemeyenlere uyun, onlar hidayet bulmuş kimselerdir" diye buyuruyor. Ben de Allahın ayetine uygun olarak ücret istemeyenlere uyarak onlar gibi davrandım ve tebliğ faaliyetleri için ücret almadım. Daha önce anlattığım kalite ve estetik vurgusu kitaplar için de geçerli. İslam her şeyin en güzeline, en kalitelisine, en ihtişamlısına layık. Eskiden Kuran-ı Kerim altın harflerle, altın işlemeli sayfalara yazılırmış. Bu verilen kıymetin, özenin bir göstergesidir, imkan olduğu kadar. Allahın varlığını, birliğini, Kuranı, İslam'ı, Peygamber Efendimiz (sav)i anlatan kitapların da kaliteli kağıtlara, insanların bakınca içini açan kapak ve sayfa tasarımlarıyla basılması, tebliğe verdiğimiz önemin de bir göstergesi. Bu da insanların teveccühünü artıran, daha çok okumaya teşvik eden bir özellik.

Asel UÇAK:Son olarak, cezaevindeki şartlarınız nasıl?

Adnan OKTAR:Ben cezaevini Allahın güzel eğitiminin, harika imtihanının bir mekanı olarak görüyorum. Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi cezaevi değil aslında Yusuf Medresesi. Her anına büyük sevinç duyuyorum, Allaha şükrediyorum. Tabi ki Türkiyede cezaevlerinin koşulları çok zor, özelliklepandemiyle birlikte daha da ağırlaştı. Cezaevi yönetimleri ellerinden geleni yapıyorlar, ancak sadece imkanlar elverdiğince düzeltebiliyorlar. Bizim devletimiz her zaman çok şefkatli, çok ilgili. Örneğin Edirne Cezaevi'ndeki yönetim, memurlar, hepsi çok mükemmel ahlaklı insanlar, her biri Evlad-ı Fatihan. Ama Türkiye gibi medeni bir ülkede genel şartların her cezaevi için iyileştirilmesi gerekiyor.

Asel UÇAK:Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Adalete inancınız tam mı?

Adnan OKTAR:Benim devletimize ve adalete tabi ki inancım tam. Her şeyden önce Allah var, Allah her şeye şahit, Allah sonsuz adalet sahibi. Allahın adaleti Devletimizin yargısında da tecelli edecek, tüm gerçekler ortaya çıkacak. Aslında gerçekler ortaya çıkmaya başladı, hatta bu nedenle kumpası kuranlar müthiş tedirgin olup yeni ataklar geliştirmeye çalışıyorlar. Ama nafile; her planın sahibi Allahtır.

Asel UÇAK:Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğana küskün müsünüz?

Adnan OKTAR:Asla, Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı ne benim ne de arkadaşlarımın kalbinde en ufak bir kırgınlık yok. Bu operasyon Sayın Cumhurbaşkanımızın bilgisi dışında, hatta özellikle kendisi yurtdışındayken yapıldı. Sayın İç İşleri Bakanımız Süleyman Soylu ve o dönemki Adalet Bakanımız Abdülhamit Gülün de operasyondan haberi yoktu. 3,5 yıldır ne Sayın Cumhurbaşkanımızın ne de başka bir siyasinin aleyhimizde tek bir konuşma yapmaması da aslında hükümetin haberinin olmadığını gösteriyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bizi çok iyi bilir, evimize gelmişliği vardır, arkadaşlarımız kendisini çok kereler, hatta kendi evinde, Hanımefendi'yi de ziyaret etmişlerdir. Aslında bize kurulan kumpas, dolaylı olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza da yöneliktir. Tutuklandıktan sonra arkadaşlarımızı cezaevinde ziyaret eden bazı avukatlar veya arkadaşlarımızın görüştüğü bazı siyasiler, bize yapılan operasyonun talimatını Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiğini, camiamızın üzerini çizdiğini, bir daha gün yüzü göremeyeceğimizi söylüyorlardı. Bir kelimesine dahi inanmadık. Amaç, Sayın Cumhurbaşkanımızı daha gençlik yıllarından itibaren, henüz Refah Partisi İstanbul İl Teşkilatı Başkanı iken desteklemeye başlayan, yaptığı çalışmalarla AK Partinin fikri zeminini oluşturup güçlendiren ve sonrasında Başkanlığına kadar gelen yolda daima çok güçlü, akılcı ve ikna verici bir destek sağlayan bizleri, güya Cumhurbaşkanımızla karşı karşıya getirip, onu sevenleri küstürüp, ona verilen desteği zayıflatmaktı. Ama biz bu oyuna gelmedik. Ben de arkadaşlarım da kendisine küskün değiliz.

Asel UÇAK

Araştırmacı Yazar

Bu Haber Hakkında Ne Söylemek İstersiniz?

UYARI: T.C. kanunlarına uymayan, konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren, inançlara saldıran, şiddete teşvik eden ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.

Güvenlik Kodunuz 70852

Kullanıcı Adı

  • Guven21
    1 Mart 2022 Salı

    Cok etkiki bir roportaj olmus allah razi olsun

  • Canberk
    27 Şubat 2022 Pazar

    Bence anlattıklarında hakikat var. bu adamı neden orada tutuyorlar hala anlamış değilim. her halde devlet özel olarak tutuyor çıkar yakında amin.

  • Nigar
    27 Şubat 2022 Pazar

  • Şahika
    27 Şubat 2022 Pazar

    Hoca net açıklamış

  • Yasemin zeliha
    26 Şubat 2022 Cumartesi

    Adnan oktar gerçek bir kur’an müslümanı. a9 yayınları muhteşem, her söylediğini kuran ayetleriyle ispatlıyor sadece bu özelliği bile doğruluğunu gösterir. sırf dekolteli kadınlar vardı diye zanda bulunmak yanlış olur.

  • Hamza yılmaz
    26 Şubat 2022 Cumartesi

    Daha ne denir sonuç ortada her bilginin üstünde bir bilen vardır her aklın üstün de bir akıl vardır yakında rabbim karar verecek hakim olan allah karar verecek inşaallah

  • Kerimullah sefer
    26 Şubat 2022 Cumartesi

    Nasıl bir müslüman anlamadım ki. baldırı bacağı açık kızlarla eğleniyor. bu mu müslümanlık? günah günah. bu adam sapık

  • Keziban yilmaz
    26 Şubat 2022 Cumartesi

    Keziban yilmaz 26 subat 2022 gerçekleri yazmanız ve sayin adnan oktar’a yaşadıklarını anlatmasını sağladiginiz icin cok tesekürler

  • Cengiz
    26 Şubat 2022 Cumartesi

    Maşaallah müthiş anlatım veharika bir röportaj, allah razı olsun.

  • Leblebici
    26 Şubat 2022 Cumartesi

    Baştan beri bu olayda bi gariplik var diyodum adam herşeyi anlatmış şuan oturdu kafamda ama adaletin olmadığını görmek üzücü

  • Hatice
    25 Şubat 2022 Cuma

    Evet haksızlık yapıldı iftira olduğu her haliyle açık türkiye olarak buna şahit olduk inşaallah en kısa zamanda doğrular açığa çıkar

  • Yıldız
    25 Şubat 2022 Cuma

    Hiç silahlı eylemi olmayan ve tüm silahların ruhsatlı olduğu silahlı bir suç örgütü nasıl oluyor anlamadım. yazınızı çok beğendim.

  • Beyaz yakalı
    25 Şubat 2022 Cuma

    Hocayı faliyetini engellemek için içeri aldılar. iftiraya uğradılar bence

  • Sevda yurdakul
    25 Şubat 2022 Cuma

    Asel hanım harika bir ropörtaj olmuş. adnan hoca ahh delikanlı hoca. 7/24 tv de canlı yayında görüyorduk. 40 yıldır adam göz önünde. neden şimdi birden bire silahlı suç örgütü oldu ki kimse anlamıyor. aklı olan inanmaz.

  • Ebru fişek
    25 Şubat 2022 Cuma

    Gerçekleri yazmanız ve sayın adnan oktar’a yaşadıklarını anlatmasını sağlamanız çok iyi olmuş. insanlar ne yazık ki iftiralara inanıyorlar. adnan oktar bizim hayatımızda tanıdığımız en güzel ahlaka sahip olan insan. onu çok seviyoruz ve biran önce kavuşmak istiyoruz.

  • Durdane tümer
    25 Şubat 2022 Cuma

    Devletin içeri attığı bir kişiyi gündeme taşımak düşündürücü. sanki neyse daha fazla yazmayayım

  • Yasef durnalar
    25 Şubat 2022 Cuma

    Adnan hoca şooo sapık mı

  • Erhan
    25 Şubat 2022 Cuma

    Cok guzel olmus tesekkur ederim

  • Arıf bılir
    25 Şubat 2022 Cuma

    *bilene bilene* *selam olsun bilene* *tuzaklar da nimettir* *kıymetini bilene* *mümin yılmaz beladan* *kılınç gibi bilene* *her duvar bir kapıdır* *açmasını bilene.* *cevval yürekli*

  • Arslan ali
    24 Şubat 2022 Perşembe

    Çok yararlı olmuş sayın asel hanım size çok teşekkür ederim.zaten kamuoyu böyle bir suç örgütü olmayacağını biliyor.bu haksızlığın en kısa zamanda son bulmasını umuyoruz.


[1]

Tüm yorumları okumak için tıklayın

 
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRx
Altay 26 Nisan Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü Kut
Altay 26 Nisan Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü Kut
MEPAŞ’TAN AVANTAJLAR DÜNYASI
MEPAŞ’TAN AVANTAJLAR DÜNYASI