EREĞLİ GÜNEŞ GAZETESİ

FADİMANA CAN: BU SESE KATLANILIR

.

Birkaç kocaman kamyon kornalarını düğün alayındaymışçasına çalıp duruyor. Yanlarında küçücüğüz, ses yüksek... Normal zamanda rahatsızlık verecek olan bu sesler görenin yüzünü güldürüyor. Çünkü bunlar YARDIM MALZEMELERİ ile dolu. Bir bando takımı, mehteran takımı gibi gurur veriyor. Örnek olsun diye coşkuyla yol alıyorlar. diyor duyarlı gazeteci Bahri Can.Yara sıcakken sarılır. Türk milleti, Türk milletine hep enerji olmuştur. Olmaya da devam ediyor.Her şeyin yokluğu yokluktur. Neye ihtiyaç varsa gidermeye çalışmak yaşamın gereğidir.Güzel Türkiye Cumhuriyetimin güzel insanları. Hadi diyorlar, gözyaşı kurumadan hatta akmadan uzatalım yardım elimizi. Acı hepimizin, hepimiz yandık.Görev, içinde bulunduğumuz saatin istediği şeydir, diyor Goethe. Görevimizi anlamalı, bilmeliyiz. Geleceğimizin daha iyi olmasının yolu da bugünün iyi olmasından geçiyor. Yardım elinde avucunda olanı vermekten öte, yardım önlemdir bence. Yoğurdu üfleyerek yeme vaktimiz geldi de geçiyor...Düşünceli, kendini bilen insan ağaca meyvesiz de olsa zarar vermez. Atasözümüz, Ağacın yemişini ye, kabuğunu soyma. der.Ağaç, çiçek ve yeşillik uygarlık demektir. diyen Atatürk ne güzel bir noktaya parmak basmıştır. Uygarlık, varlıkla olur.Diken battığı yerden çıkar. Ne sebeple olursa olsun, yangınların çıkış nedenlerini bertaraf etmeli, ağaçlandırma çalışmaları bilinçli bir planlama ile eşgüdümlü olarak yapılmalıdır.Bugünkü haline dönmesi çok zor ama başarabiliriz. Belki de daha da güzelleştirebiliriz. Neden olmasın? Terlemeden içilmez, ekilmeden biçilmez.Görüş yoksaHissedilmez karanlıkCanlıları besleyenAydınlık...CanFadimana