Ereğli’deki katliama tepkiler sürüyor

Geçtiğimiz gün Ereğlide yaşanan katliama tepkiler ulusal boyutlara ulaştı. Bir çok ulusal yayın organı konuyu gündemine taşırken, en çokta tepkiyi (ANFODER) Anadolu Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği gösterdi.

Biz bu hayvanların etinden, sütünden, yumurtasından değil doğaya kattıkları güzellikten yararlanmak istiyoruz diyen dernek yönetimi; Doğaya görsel anlamda büyük katkılar sağlayan bu kuşların görüntüleri objektiflerimize renk katıyor. Çevremizde yaşayan fotoğraf tutkunları da çekip sosyal medyada paylaştığımız resimler karşısında hayran kalıyor ve gelip Ereğliyi ziyaret ediyorlar. Onlarda Filamingoların resmini çekerek geniş kitlelere ulaştırıyor, Ereğlinin adını duyuruyorlar. Dedi.

Katliama çok üzüldüklerini belirten dernek yönetimi, geniş bir açıklama yaptı:

ALLI TURNAM SANA NASIL KIYDILAR
Yıllar önce ANFODER yönetimi olarak dönemin Ereğli Kaymakamı'na çıktık. Akgöl'deki yavru Flamingo (Allı Turna) ölümlerine ilişkin fotoğrafları gösterdik. Durumu anlattık.

Yıllardır İvriz Barajı'ndan hakettiği cansuyunun verilmediği gibi gölü besleyen tek kaynak olan şehir artırmasından giden zehirli, kanserojen suyun bölge çiftçilerince kesilerek tarımsal sulamada kullanıldığını anlattık. Bu zehirli su göl alanına ulaşırsa sazlıklarda doğal arıtmaya uğruyor, göl aynasında su tutulumu yaz aylarında da sürüyor, canlılık artıyordu. Oysa toplum sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyordu.

Hepsini biz anlattık, kaymakam dinledi. Ellerini başının arasına aldı, nerede olduğunu bilmediği bir zamanların Türkiye'nin en büyük sulak alanı olan Akgöl fotoğraflarını izledi. Ofladı, pufladı, "ölmüş bu Akgöl ölmüş" dedi. Sonra topu taca attı. O kısmı ilerde yeri gelirse anlatırım.

Arkadaşlarla şok olduk. Sinirlenmişim, "Haydi arkadaşlar" dedim, "Ölüye de diriye de sahip gerek, madem ölmüş gidip bir taş dikelim." Öylece çıkıp gittik.

Sonra gölde daha çok fotoğraf çektik, belgesel yaptık, yazılar yazdık, eylemler yaptık. Toplasan yüz kişiyi geçmeyecek -yarısı da İstanbul'dan gelenlerle- güzel insanlarla Akgöl'ü hep gündemde tuttuk. Temel argümanımız "Allı turnaların ahı" oldu.

Kayayı delen suyun şiddeti değil devamlılığı idi. Sesimizi geniş kitlelere duyuramasak da yavaş ve ufak gelişmeler, kazanımlar sağlandı. Yeri geldiğinde emeği geçenleri de anmaktan imtina etmeyiz.

Bugün bizim oluşturamadığımız etkiyi, uyandıramadığımız vicdanları katledilen Allı Turnalar harekete geçirdi. Üç beş insanlıktan nasibini almamış vandalın katlettiği altı kuş, seslerini tüm Türkiye'ye duyurdu.

Sözün bittiği yerdeyiz. Şimdi bu acıların tekrar yaşanmaması için daha çok çalışmak zamanı.