​Tatlıdil: Tarım basite alınacak bir sektör değil

Ereğlili çiftci önderi Cafer Tatlıdil, devletin bir tarım politikası olmalı dedi


​Tatlıdil: Tarım basite alınacak bir sektör değil

Tarımda üretim planlaması olmaması nedeniyle gıda arzı sorunu ortaya çıktığını belirten Çiftlik sahibi ve bir dönem Ziraat Odası Başkanlığı da yapan Cafer Tatlıdil, tarımın öncelikli politikaya alınması ve tarımsal üretim planı yapılması gerektiğini söyledi.

Tarımsal üretimin Türkiyede her yıl bir önceki yıla göre azaldığını belirten çiftçi önderi Cafer Tatlıdil, hem üretim alanlarının azaldığını hem de çiftçi sayısının düştüğünü ifade etti.

Bunun sebeplerinin başında tarımsal girdi maliyetlerinin geldiğini anlatan Tatlıdil, Özellikle elektrik, akaryakıt, gübre, yem ve sulama gibi ana girdilerinin çok yüksek olup, hasat döneminde çiftçinin ürettiği ürünün para etmemesi insanların tarımı bırakmasına sebep oluyor. Bir çiftçinin tarımsal üretim yapması sadece kendisinin ve ailesinin geçimini sağlamasının ötesindedir. Çünkü toplumun gıda güvenliği arzına hizmet eden birisidir. Böyle gördüğümüz birinden bir de vergi alarak insanları daha da zor duruma sokmak alınan yanlış kararlardan bir tanesidir. Çiftçiler vergilerden muaf tutulmalı. diye konuştu.

Köyden kente göçen her bir çiftçi kaybedilen bir işletmedir

Tatlıdil, özellikle son yıllarda sürekli bir köyden kente göç olduğuna dikkat çekerek Köyden kente göç yapan bir çiftçinin tekrar köye dönmesi mümkün değildir. Şehirde beceremese bile bu insanlar güvenlik görevliliği yapar, bekçilik yapar hatta aç kalır ama tekrar köyüne dönmez. Çünkü köyüne döndüğü zaman bu bir sosyal baskı oluşturur. Köyden kente göçen her bir çiftçi aslında kaybedilen bir işletmedir. Kaybedilen bir üretim hanesidir. dedi.

Üretimle tüketim dengelenmeli

Çiftçilerin sadece kendisi ve ailesini geçindirmesinin dışında bir misyonu olduğunu ifade eden Tatlıdil, Çiftçiler şehirlerde insanlara gıda üretiyorlar. Toplumda bütün üretimler zincirle birbirine bağlı. Zincirin birinin kopması ciddi sıkıntı yaratır. Bunun en büyük sebebi tarımsal girdi maliyetlerinin çok yüksek olması. Çiftçilikte sermaye yok, çiftçinin toprağı ve kadim bilgisi sermayesidir. İki tohumu varsa birini önümüzdeki sene ayırabilmeli. Eğer bu kişiye böyle bir şans verilmezse üretimi bırakacak. Üreten birini tüketici konuma gelecek. Üretimle tüketim dengelenmeli. şeklinde konuştu.

Gıda arzı güvenliği kronikleşirse milli güvenlik tehdidi haline gelir

Tatlıdil, son 20 yıldır tarımsal üretimde düşüş yaşandığını belirterek bu durumun ithalat ile çözülebilecek bir konu olmadığını söyledi. Tatlıdil, İthalat için paraya ihtiyaç var, para kazanmak için de üretim yapmak gerekiyor. Bu halka eninde sonunda kopacak ve bu koptuğu zaman gıda razı güvenliği sorunu ortaya çıkacak. Gıda arzı güvenliği eğer kronikleşirse milli güvenlik tehdidi haline gelir. İnsanlar bir sonraki aşamayı görmeli. Devletler 50 yıllık, 100 yıllık planlar yapar. Bir devletin sağlıklı büyüyebilmesi için her yönden sağlıklı olması lazım. Halkanın birini koparamazsınız. Bir plan yapılmalı. Türkiyenin nüfusu, gelen turist sayısına bakarak ne kadarlık domatese, bibere ihtiyacımız var bunların hesapları yapılmalı ve buna göre de üretim modeli oluşturulmalı.

Tarımın öncelikli politikaya alınması gerekiyor

Gıda arzının sağlanmasında tarımsal politikalara ağırlık verilmesi gerektiğinin altını çizen Tatlıdil, şunları söyledi:

Gıda arzının sağlanmasında ve halkın gıdaya ucuz erişiminde önce yetkililerin bu sorunla dertlenmesi lazım. Bunu çözmeye niyeti olması lazım. Niyet varsa çözülür. Biz çiftçiler olarak niyetlerden şüpheliyiz. Gıda güvenliğinin sürdürülebilirliği kalmaz ise bittiği günden itibaren milli güvenlik tehdidinin içerisindesin. Mesele bu ve bunu gözden kaçırıyorlar. Tarımın öncelikli bir politikaya alınması gerekiyor. Savunma sanayi ile ilgili gördüklerimize seviniyoruz, gurur duyuyoruz. Fakat büyüme tek yönlü olmaz. Her yönden sağlıklı büyümek lazım.