​MEHMET ÖZYILMAZ, VATANDAŞIN İÇİNDE OLDUĞU DURUMU BİLİYORUZ

ÖZYILMAZ, BUĞDAY EKİCİSİNE TAM DESTEK BU SORUNU ÇÖZER DEDİ


​MEHMET ÖZYILMAZ, VATANDAŞIN İÇİNDE OLDUĞU DURUMU BİLİYORUZ

Maliyet artışlarının şimdiden hissedilmeye başlandığını söyleyen Ereğlinin asırlık fırın işletmecisi Mehmet Özyılmaz, Rusya-Ukrayna krizininenerjiyeetkilerininyanısıra Türkiye-Rusya arasındabüyükticaret hacmine sahip olantarımı nasıl etkileyeceği de tartışılmaya başlandı dedi

Rusya ve Ukrayna Türkiye'ye de tahıl ihracatı yapıyor. Rusya'nın ülkemize 2021 yılı tarım ürünleri ihracatı 36 milyar doları aşmış durumda.Buğday, arpa, mısır, ayçiçeği başta olmak üzere pek çok kalem tahıl ürünü ithal ediyoruz. Dolayısıyla söz konusu gerilimin Türkiye'yi tarımsal alanda da olumsuz etkileme ihtimali çok yüksek.

Ereğlinin asırlık fırın işletmecisi Özyılmazlar Ekmek Fabrikası sahibi Mehmet Özyılmazla, krizin tarıma etkilerini ve Türkiye'nin atması gereken adımları konuştuk. "Krizden Türkiye olumsuz anlamda etkilenir mi?" sorusuna "evet" yanıtını veren Özyılmaz, fiyatları düşük tutmak amacıyla yakınlığı göz önünde bulundurarak en çok Rusya'dan buğday aldığımızı belirtti.

'Buğday açığının yurtdışından alınması bir zorunluluk haline geldi'

Özyılmaz, "Buğday ve arpa en temel ihtiyaçlar. Biri ekmek için, biri hayvan yemi için. Ülkemizde uzun zamandır buğday ekim alanları azalırken, üretim miktarlarında da düşüşler oldu. Özellikle yüksek girdi maliyetleriyle Türkiyenin normalde 20 milyon ton üretimde kendi kendine yeterliliği sağladığı bir ortamda TÜİK'e göre 17,6 milyona hatta 16 milyonlara düştü. Dolayısıyla Türkiyede iç üretimle karşılaması gereken buğday açığının yurtdışındanalınması bir zorunluluk haline geldi. Orada da en büyük alıcısı olduğumuz ülke Rusya, sonra da Ukrayna" diye konuştu.

SAVAŞ BİZİ ETKİLER Mİ?

Olası bir savaşın bizi direk etkileyeceğini söyleyen Özyılmaz, çözüm yollarını anlattı.

Özyılmaz: Rusya ve Ukrayna dünyaya da en fazla hububat satan ülkeler. Dünya ticareti de olumsuz etkilenecek. Ama Türkiye çok çok daha fazla olumsuz etkilenecek.Kendimize yeterliliğimizi artıracak somut politikalara dönmediğimiz,yurtdışına bağımlılığımız devam ettiği sürece bu durum devam eder. Orta ve uzun vadede hatta kısa vadede dışa bağımlılığımızı azaltmamız gerekiyor.Savaş olmasa da bu böyle. Kendi üretici ize vermediğimiz fiyatlarla yurtdışından ürün alıyoruz. Bu yapı sürdürülemez.

Ekmek fiyatları için bir de şu söylenebilir, bu serbest piyasada oluşan fiyatla TMO'nun verdiği fiyat arasında çiftçinin lehine bir fark ödemesi olmazken ekmek fiyatları artmasın diye yurtdışından 4-5 bin aralığında aldığı ürünü un sanayicisine 2 bin 700 liradan veriyor. Ekmek zammını sanayiciler gündeme getirmesin diye çiftçi yerine sanayiciyi sübvanse ediliyor. Eğer gıda fiyatlarında artış yaşanması istenmiyorsa, yüksek fiyat sonucu üzerinden değil, üretim maliyetlerini düşürme ve bunu süreklileştirme üzerinden ortama bakmak lazım. Paramız var ki alıyoruz mantığı yanlış. Varsa kendi çiftçimize vermeli, üretimi artırmalıyız. Dünya piyasasında ekonomik bir sıkıntı olduğu aşikar. Bu küçük yerleşim alanlarında daha çok hissediliyor. Vatandaşın durumunu da görüyoruz, kendi durumumuzu da biliyoruz. Mevcut şartlarda ekmek fiyatı kurtarmazken, bu günlerin geçeceği ümidi ile halkın yanında yer alıp fedakarlık yapıyoruz. Ekmek fiyatı Ereğlide 2.5 TL olarak açıklandı. Yapmıyoruz, yapamıyoruz" dedi.