​HÜSEYİN HAKKI KAHVECİ İLE SÖYLEŞİ

HÜSEYİN HAKKI KAHVECİ İLE SÖYLEŞİ


​HÜSEYİN HAKKI KAHVECİ İLE SÖYLEŞİ

HÜSEYİN HAKKI KAHVECİ İLE SÖYLEŞİ

Sevgili okuyucularım sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Kadim bilgilerde geçen ve kutsal kitaplarda işareten bulunan dünyanın son zamanında (bulunduğumuz zaman ahir zaman) geleceğine inanılan ve insanlığı rahata, huzura ve mutluluğa kavuşturacak kişi olarak geçen, İslami kaynaklarda da Mehdi (Hidayete vesile olan) diye nitelendirilen kişinin kim olduğuna dair bilgiler edinmek için bu konular üzerinde görüşleri olan ve araştırmalar yapan kişilerle söyleşilerim olacak. Bunlardan ilki de gazeteci, araştırmacı yazar Hüseyin Hakkı Kahveci.

ASEL UÇAK: Merhabalar Hüseyin bey, Hüseyin Hakkı Kahveci kimdir? Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?

H.HAKKI KAHVECİ: Merhabalar Asel hanım. Şöyle kendimizden bahsedelim; mitolojik metinlerde olduğu gibi bir karada bir köyde doğduk. Annem ben doğmadan önce uyur halde bir sandığın üzerine çıkarak bir tür el feneri ile dağları aydınlattığından bahseder. Böyle bir rüya görmüş. Yine babamın halası Fatma hala doğumuma o eşlik etmiş böyle bir doğum. Kimdir işte Hüseyin Hakkı Kahveci bir memur ailenin çocuğudur.

İstanbul Ankara, Pakistan, ABD kırkın üzerinde ülke bunun yanında dünya üzerinde, Türkiyenin birçok ilinde Antalya vs. birçok yerde profesyonel yönetici ve CEO pozisyonunda çalıştım. 2016 yılında aslında jübile yapmadıkta işte böyle bir sebepten dolayı, İlahi bir sebepten dolayı Türkiyeye döndürüldük oldu. Çok fazla farkında değildik. Şöyle oldu böyle oldu hikâyelerine çok fazla girmeyeceğim şimdi. Kendimden kısaca bu şekilde bahsedebilirim.

ASEL UÇAK: Yazmış olduğunuz kitapları ne amaçla yazdınız bu kitapların topluma ne gibi katkıları olduğunu düşünüyorsunuz? (Kitaplarınızı okudum)

  1. HAKKI KAHVECİ: Yazmış olduğum kitaplar yüz binin üzerinde okunmuştur. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. İlim bilim değildir. İlim ayrı bir şeydir. Dünya dışı bilgidir. Dünya dışında elde ettiğimiz bilgiyi Sirius Bden verilen bilgiyi dünya üzerindeki insanlığa aktardığı zaman bunun adı bilim oluyor. Türkiye üzerindeki birçok kütüphane yazmış olduğum kitaplar kaynak eser olarak kullanılmakta. Yazılmamış olanları yazdık. Kitap yazmak bilgi aktarımıdır. Ben zaten 2006 yılından beri yazar olarak aynı zamanda 2015 yılından beri de profesyonel gazeteci köşe yazarı olarak çalışmış biriyim. Bulduğum zamanlar içerisinde devamlı yazarım. Genelde yazmış olduğum konular gizli kapaklı, araştırmacı gazeteciliğin çok üstlerinde ve Türkiyede hiç kimsenin yazmaya cesaret etmediği ya da yazmadığı konu ile ilgili olarak deşifre metinler, becerip çözemediği şifrelenmiş bilgiyi ortaya koyuyoruz. Zaten biz kimseden dosya alıp bir şey yazmayız. Bildiğimizi yazar yolumuza devam ederiz. Araştırırım, şu anda da çok önemli bir kitap yazıyorum. 20 yıldır Türkiyenin gündemini işgal eden Atatürkün gizlenen kutsal vasiyetinin aktarımını yapıyoruz. Asil kanda mevcut olanı açıklamamız gerektiğinin vakti geldi bunu aktaracağız.

ASEL UÇAK: Dünyada ve Türkiyedeki maddi ve manevi gidişatı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce nasıl sonuçlanacak? Kimin nasıl bir rol oynayacağını düşünüyorsunuz?

  1. HAKKI KAHVECİ: Dünyadaki Türklerin maddi ve manevi gidişatı berbat durumda. Bilinç seviyeleri yerlerde maddeye esir olmuşlar. Yani maddeyi kaybedeceklerini düşündükleri için mana içerisinde olamıyorlar. Gazi Mustafa kemal Atatürkün bir sözü var; Samsuna çıkarken biz Anadoluya manayı götürüyoruz diyor. Madde tabii ki zorunlu bir ihtiyaç ama en çok herhalde şöyle söyleyebilirim, dünya üzerinde kendi toplumuna yanlış yapmış bir Türk topluluğu var. Hala da yanlış yapmaya devam ediyorlar. İnsanlar manaya değil daha çok maddeye kapılmış durumdalar. Seksen senedir dünya üzerinde bizim üzerimize oyunlar oynanmasının da bir sebebi vardır. Bu işin içerisinde Uyanış kitabımızda açıkladığımız gibi en büyük hasadı Anadolu vuracak böyle görünüyor. Çünkü bedel ödemeksizin hiç kimse bir şey yapamaz. Bu kadar net söylüyorum. Tabii ki dünyanın bir çok yerini de vuracaktır. Çünkü insanlar oldukları yerde manaya değil daha çok maddeye kapılmış durumdalar. Mülk Yaratanındır. Mana içersinde olmamız gerekiyor madde içerisinde değil.

ASEL UÇAK: Söylemlerinizde bahsi geçen seçilmiş kişi kimdir? Bu seçilmiş kişinin dünya ve Türkiye deki rolü ve görevleri nelerdir? Dünyanın neden seçilmiş olana ihtiyacı olsun?

  1. HAKKI KAHVECİ: Söylemlerimizdeki seçilmiş kişi asil kandır. Türkiyede biliyorsunuz çok fazla miktarda mehdicik var. Mehdi bir frekans. Peygamber Efendimiz SAV diyor ki lakapları var. Kişi var ama Mehdi diye bir kişiden bahsedilmiyor. Bunun çıkak olduğu yer ne Mekke ne Medine bunun çıkacak olduğu yer Ankaradır. Ana Karadır, An da ki karadır. Karada ki bir köydür şeklinde bahsedilmiştir.

Şu ana kadar Türkiye de 4 yıldır benim aktarımında bulunduğum külliyatı ne bir spritüel ne bir agnostik ne bir bu konularla ilgili olduğunu söyleyen cin peri masalları anlatanlar ne de şifreleri deşifre ettiğini iddia edenler ki istihbarat teşkilatları seviyesinde bu bilgileri aktarabiliyorum vatandaşa. Vatandaş bunları çok heyula falan zannediyor öyle değil. Türk tarihinde kut almak diye bir tabir vardır. Seçilmiş kişi hanedanlar değildir. Atatürk gökten kut almıştı seçilmiş kişi olarak. (Kut: Yetkili olan seçilmiş kişi anlamına gelir.) Göklerin kut vermediği Hakan olabilir, kral olabilir, halk seçebilir, her şey olabilir biz buna Tanrı kral ikilemi diyoruz. Nitekim Osmanlı ve Selçuklu Sultanlarının hepsi Allahın yeryüzündeki yüzü ve halifesi unvanlarını kullanmışlardır.

Mesela Peygamber Efendimiz SAV de gökten kut almıştır. Mesela Atilanın ünvanı Tanrının kırbacıdır. Örnek veriyorum: Ataman bakın Ataman men Ata adam Atatürk aynı şeyler. Bunlar Atabey gibi göklerin yani Türk mitolojisinde ve Türk tarihinde göklerin ismini kendilerine unvan olarak vermiş olanların tamamına bu isimler gökten verilmiştir. Yerden değil. Türk tarihinde seçilmişlerin sayısı çok fazla değildir.

İşte Peygamber Efendimiz SAV de aynı inisiasyondan gelmektedir. Türkiye de yanlış bilgilendiren bir yapı var. Mehdi bir frekanstır. Peygamberler de seçilmiştir. Seçilmişlik meselesi gökle ilgilidir. Peygamber Efendimiz SAV Oğuzun soyundan geliyor, Nuhun soyundan geliyor niye kimse bundan bahsetmiyor. Peygamber Efendimiz SAV kâinatın efendisi olarak görülmektedir. Peygamber efendimiz de Zülkarneyn yani Oğuz Atayı kabul etmektedir. Hadislerde Mehdi ile ilgili olarak rivayetlerde de Zulkarneyn olarakta Kuranda geçmektedir. Dolayısıyla bu dönemki seçilmişliğin temelini Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyetini kurarak Türkleri 5. Boyuta hazırlamıştır.

ASEL UÇAK: Boyutlar konusuna daha sonra değineceğiz. Bir dahaki yazımda 2018 yılında gündeme düşen önemli bir olayı kaleme alacağım.

Asel UÇAK

Araştrımacı-Yazar