​Türk Devleti, Tavşanı Kağnı Arabası İle Yakalar

Türk Devleti Tavşanı Kağnı Arabası İle Yakalar


​Türk Devleti, Tavşanı Kağnı Arabası İle Yakalar

Merhaba sevgili okuyucular. Sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Yazının başlığını da oluşturan atasözümüzü biraz açalım istedim. İlk okunduğunda çok ironik bir söz gibi görünüyor. Bir tarafta en hızlı hayvanlardan sayılan tavşan diğer tarafta yavaşlığı ile ün salmış kağnı arabası. Fakat gerçekten sadece ironi olsun diye söylenmiş bir söz mü ? Bu sözün hikâyesi ise şu şekilde: Rivayet o ki: Tavşan bir gün bir suç işler ve devlet hesabını sormak için harekete geçer. Tavşan koşarak kaçmaya başlar. Devlet ise kağnı arabası ile peşine düşer. Tavşan koşar koşar sonra arayı açar ve dinlenmeye başlar. Bir bakar ki kağnı arabası tıngır mıngır peşinden geliyor. Tavşan tekrar koşar ve arayı açar. Tavşan dinlenir, karnını doyurur, uyur uyanır. Fakat bir bakar ki kağnı arabası mesafeyi kapatmış geliyor. Tavşan tekrar hızla kaçmaya başlar. Arayı bayağı açtıktan sonra bu işten kurtulduğunu düşünür. Evlenir çoluk çocuğa karışır. Fakat bir gün bakar ki kağnı arabası ufukta görünmüştür. Ama tavşanın ne koşacak hali kalmıştır ne de kaçacak. Kağnı arabası tavşana yaklaşır kulağından tuttuğu gibi arabaya atar ve cezasını çekmesi için götürür.

Evet, ilk etapta basit bir hikâye gibi düşünülse de içinde enteresan mesajlar barındıran bir söz. Tabii ki Türk Devleti yüce bir devlettir. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Devlet elbet bir gün hesabını sorar. Bunu kimse unutmasın. Özellikle devletin ve milletin aleyhine yapılan her türlü hareket er ya da geç cezasını bulur. Belki yarına kalır ama kimsenin yanına kalmaz.

Şimdi gelelim bu sözün simgesel analizine. Öncelikli olarak tavşandan başlayalım. Şimdi aslında tavşandan daha hızlı ve kurnaz hayvanlar varken neden tavşan tercih edilmiştir? Şunu belirtelim; tavşan da diğer tüm hayvanlar gibi Allahın yarattığı çok sevimli bir canlı. Meselemiz o değil. Burada sembolik dil önemli. Yoksa tavşanın kendisiyle bir problem yok.

Peki sembolik dilin kullanıldığı öğelere göz atalım hep birlikte.

Alice Harikalar Diyarında, Aydaki Tavşan Deliği, Tavşan Deneyleri, Paskalya Tavşanı ve Playboy.

Alice Harikalar Diyarında: Bu hikayede anahtar karakter tavşan. Ve hikayenin ana karakterini farklı diyara ya da boyuta geçiriyor.

Matrix: Yine bu filmde filmin ana karakterine tavşanı takip etmesi söyleniyor.

Aydaki Tavşan Deliği: Ay yüzeyinde bulunan bir çukur. Metafizik olarak düşünülüyor ve boyut kapısı olduğuna inanılıyor.( Yuvarlak Masa ekibince bu inanç var.)

Tavşan Deneyleri: Bu deneyler gebelik testleri ile ilgili yapıldığı savunulsa da, genetik oynamalar ve ay ehli çocuklarının( saf ırk ve kusursuz insan ya da transhumanizm) ortaya çıkarılması için yapılan deneyleridir. Günümüzde de yuvarlak masa ekibi bu deneyleri yürütmeye devam etmektedir. Amaç üstün ırk oluşturmak. Her ne kadar Hitler bu konuda ön plana atılsa da modern tarihin her aşamasında bu şeytani amaçlara yuvarlak masa ekibi ön ayak olmuş ve finanse etmiştir.

Paskalya Tavşanı: Burada da Paskalya bayramı için seçilen sembol tavşandır. Güya Hazreti İsayı temsil etmiş gibi gösterilse de amaç sahte Mesih oluşturmaya yöneliktir. Tavşanların göz kapakları yoktur. Uyuduklarında dahi uyanık gibi görünürler. İşte bir diğer mesaj biz uyumuyoruz her daim sizi takipteyizdir. Masonlukta kullanılan ve her yeri gören tek göz kavramını da hatırlatalım.

Playboy: Bu gayri ahlaki yayın da ne ilginçtir ki sembol olarak tavşanı seçmiştir. Buradan da neslin zihinsel kontrolü ve neslin gayri ahlaki bilinçaltı kurgulamasına atıf vardır. Ama maalesef yuvarlak masa ekibi tarafından bu işte magazinleştirilerek güya sevimli hale getirilmiştir. İnsanların ahlaki bozulmasına neden olan bir yayın bile sempatik gösterilmeye çalışılarak bilinçaltı kurgulaması yapılmıştır.

Tüm bu öğeler birlikte değerlendirildiğinde Yuvarlak Masa Ekibinin tavşan sembolünü bilinçli bir şekilde seçerek dünyaya yaydığı ortadadır. Göz önünde sempatik bir görünüm sergilenmeye çalışılırken arka planda şeytani planlar devreye sokulmuştur.

Ve bugün de bu tüm hızıyla devam etmektedir. Amaç toplumların zihin kontrolü, köle toplumlar, kendilerince üstün ırk oluşturma ve metafizik âleme de hükmetme planlarıdır. Tabii ki en üst hedef ise İlahlık iddiasıdır.

Yukarıda örneklediğim öğelerin ve birçok başka öğrenin derinlemesine araştırma ve incelemesini siz değerli okuyucularıma bırakıyorum. Daha neler çıkar neler.

İşte atasözümüzün tavşanı sembol seçmesi boşa değildir. Sanılmasın ki şeytaniler bilinçaltı kurgulaması yapıp sembol mesajlar verirken Türk Devleti boş duruyor. Atılan her şeytani adımın Türk Devletinde bir karşılığı vardır. Ve zamanı geldiğinde hesabı sorulur.

Kısaca kağnı meselesine de değinmekte fayda var. Kağnı arabası Türk icadıdır. Tekerliği de biz icat ettiğimiz için doğal olarak kağnının icadı da bize aittir. Ve kağnıyı neyin çektiği ortadadır. Aslında kağnıyı çeken hayvanları da şeytaniler gücün sembolü olarak farklı versiyonları ile kullanmaktadır. İşte bu çerçevede mesaj şudur: Türk Devleti, sizin güç olarak gördüğünüz hayvanı emri altına alır ve sizin kaçtığınızı düşündüğünüz anda sizi sizin silahınız ile vurur.

Kadim Türk Devleti her daim tüm yönleriyle şeytanilerin planlarının etkisiz hale getirilmesi için görevdedir. Dün, bugün, yarın ve her daim. Şeytanilerden(Yuvarlak Masa Ekibi) yana olan ve onların tavşanlığını yapanlara duyurulur. Kağnının tekerleri dönmekte ve kağnı ilerlemektedir. Zaman doluyor.

Gökmen UÇAK

Psikolojik Danışman-Yazar