​ASEL UÇAK’IN YENİ YAZISI

HAZRETİ SÜLEYMAN İLE İLGİLİ AYETLER KAPSAMINDA ELEKTRİK-ELEKTRONİK VE UÇAN ARAÇ TEKNOLOJİSİ


​ASEL UÇAK’IN YENİ YAZISI

Merhaba sevgili okuyucularım. Sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Bu kez sizlere farklı bir konuda yazı hazırladım. Yeni yazımı sizlerin beğenisine sunuyorum.

Her çağa hitap eden ve her anlamda insanlığa yol gösteren yüce kitabımız Kuran da günümüz hava araçları ve elektronik teknolojisine Hazreti Süleyman kıssasında dikkat çekilmiştir.(Allah en doğrusunu bilir).

Andolsun, Davud'a Ve Süleyman'a Bir İlim Verdik: 'Bizi İnanmış Kullarından Birçoğuna Göre Üstün Kılan Allah'a Hamdolsun.' Dediler.(Neml 15)

İlk olarak Hazreti Davuda ve Hazreti Süleymana bir ilim verildiği bildiriliyor. Peki, bu ilim nedir diye bakacak olursak öncelikli olarak tabii ki peygamberlikle birlikte gelen manevi ilimler. Ama bir de teknolojik bazı ilimler var. İşte bakıldığında özellikle Hazreti Süleymana rüzgârdan elektrik elde etme teknolojisi ve elektrik elektronik teknolojisi öğretiliyor. Buna bağlı olarak teknolojik nesneler üretebilme bilgisi de kendine veriliyor inşaAllah.

Süleyman İçin De, Fırtına Biçiminde Esen Rüzgâra (Boyun Eğdirdik) Ki, Kendi Emriyle, İçinde Bereketler Kıldığımız Yere Akıp Giderdi. Biz Her Şeyi Bilenleriz.(Enbiya 81)

Ayetler ışığında bakıldığında Hazreti Süleymanın emrine rüzgârın verildiği ve bu rüzgârın çok kuvvetli olduğundan bahsediliyor. Ayrıca erimiş bakır madeninden de söz edilmiş. Şimdi ayetleri sadece olduğu gibi okusak bile rüzgârın emrinde olması ne demek bununla ilgili az çok bir çıkarım yapılabilir. Çünkü rüzgârın Hazreti Süleymanı taşıdığı ve hızlı bir şekilde bunu yaptığı, ayrıca emrinde olduğu anlatılıyor. İşte sadece bunu basitçe tefekkür etsek bile bir hava aracı olduğu çok net anlaşılabilir. Yine ayette dikkat çeken diğer bir konu sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay ifadesidir. Aslında bu ifade şöyle okunabilir. Bir aylık mesafeyi ki bu insan imkânları veya at, deve gibi bineklerle olsun fark etmez sabahtan akşama yani 10-12 saatlik sürede alabilecek bir araçtan bahsediliyor. Buradan da teknik detaylara bakılırsa saatte 1000 ila 1500 km/saat arasında hız yapan bir uçan araç var. Bunu şöyle örnekleyebiliriz. Bugün Amerika ile Türkiye arası gemi ile yaklaşık bir ay sürmektedir. Fakat bir yolcu uçağı ile bu süre 12 saat civarındadır. Yine süpersonik bir jetle bu süre 10 saatin altına da inebilir.

Görüldüğü gibi ayetlerde açıkça tabiri caizse süpersonik bir hava aracına işaret vardır. Hava aracı derken bugünkü uçak formunda olup olmadığını bilmiyoruz. Ama büyük ihtimalle teknik detaylar kapsamında yakın bir formda olma olasılığı yüksek. Çünkü ayetin devamında yapılan işlerden bahsediliyor. Bu işler incelendiğinde şekillendirmeler ve büyük nesneler var. Bu da hava aracı bağlamında incelenirse hava aracının yapımıyla ilgili ipuçları olduğu görülüyor.

Süleyman İçin De, Sabah Gidişi Bir Ay, Akşam Dönüşü Bir Ay (Mesafe) Olan Rüzgâra (Boyun Eğdirdik); Erimiş Bakır Madenini Ona Sel Gibi Akıttık. (Sebe 12)

Ayrıca bakırın sel gibi akıtılmasından bahsediliyor. Bu ayette o devirde kullanılan elektrik ve elektronik teknolojisine bir işaret. Çünkü bugün bakır ağırlıklı olarak elektriği altın ve gümüşten sonra en iyi ileten metaldir. Bu bağlamda bakıldığında bakırın o dönemde elektrik ve elektronik teknolojisi üretilmesinde kullanıldığı ortadadır. İşte bu teknoloji hava aracı teknolojisinde de kullanılmıştır.

Bu hava aracının veya araçlarının yakıtı da rüzgâr enerjisiyle elde edilen elektrikti. Bu araçlar elektrikli idi. Yine yukarıda bahsedildiği gibi yapılan işler içinde büyük kazanlar çanaklar gibi nesneler mevcut. Burada çok büyük rüzgâr türbinlerine de işaret var. Şiddetli rüzgârların olduğu vadilere rüzgâr türbinleri Hazreti Süleymanın emriyle kurulmuştu. Bu türbinlerden yüksek miktarda elektrik enerjisi elde ediliyordu. İşte bu enerji ile hem sarayın hem de şehrin elektrik ihtiyacı karşılanıyordu. Ve dediğim gibi hava aracının veya araçlarının enerji kaynağı da bu rüzgârdan elde edilen elektrikti.

İşte rüzgâr ve bakırın, ayetlerde birlikte anlatılması rüzgârdan elde edilen elektrik enerjisine işarettir. Ayrıca bakırın akıtılması ifadesi de, bakır iletkenler vasıtasıyla elektrik akımını işaret ediyor. Ayetteki ayne kelimesi de kaynak anlamındadır. Burada da elektrik enerjisinin kaynağı olan bakıra işaret edilmiştir. Yine Hazreti Süleymanın sarayının içinde bulunan ve Sebe melikesinin şaşırmasına neden olan kristalize cam taban da bu elektrik ve elektronik teknolojisinin kullanıldığının en büyük kanıtıdır. Çünkü farklı aydınlatma teknolojileri de Hazreti Süleymanın sarayında kullanılmıştır. Nanoteknolojik cam üretimi de yapılmıştır.

Yine önceki ayetlerde de Hazreti Davuda demirin yumuşatıldığı bildirilmiştir. Hazreti Süleyman da bu demir ile ilgili teknolojiyi de kullanmaya devam etmiştir.

Sonuç olarak Hazreti Süleyman rüzgârdan elektrik elde etme ve buna bağlı olarak elektrik-elektronik teknolojisi kapsamında çalışmalar yapmıştır. Hava aracı teknolojisi, aydınlatma teknolojileri, ses teknolojileri gibi birçok alanda çalışmaları olmuştur.

İşte Kurana basiret ve ferasetle bakıldığında insanlığın faydasına olan birçok durum anlaşılabilir ve kullanılabilir.

Asel UÇAK

Araştırmacı Yazar