​90’lı Yıllarda Bu Kurallar Vardı


​90’lı Yıllarda Bu Kurallar Vardı

* İyi oynayan iki kişinin aynı takımda yer almamasına dikkat edilirdi.
* Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.
* Maçların hayali kale direkleri arası, adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.
* Hava kararınca, ezan okununca, anne-baba çağırınca maç biterdi.
* Üç korner bir penaltıydı.
* Topu patlatan parasını öder, patlak top ikiye kesilip kafaya takılırdı.
* Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe `Açılsana 3 kere sektirdim` derdi, rakip açılırdı; efendilik vardı.
* Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip kınanırdı.
* Topun sahibi tüm kuralları koyar, takımı kurar, kaleyi seçer, istemediği kişileri topuyla oynatmazdı.
* Taçtan kendi önüne atıp başlatılınca, taç değişirdi.
* Maçı izleyen küçük bir grup varsa, penaltı olup olmadığına o karar verirdi, saygı vardı.
* Varsa hakeme yapılan en dolu dizgin hakaret: "hakeme gözlük, beline dizlik" ti.
* Kaleci oyuncu kavramı vardı. Takımların genellikle iyi oyuncuları bu kutsal göreve kendilerini adarlardı.
* Atan alır spor vardı. Eğer top kime çarpıp çıkmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.
* Skor ne olursa olsun akşam!? saati yaklaştığında "Golü atan kazanır." kuralı işlerdi.
* Maçlardan sonra su sırasına girmek ayrı bir davaydı ve mutlaka koşa koşa gidilirdi. Genellikle yaşlı amca veya teyzeler, zemin katta oturanlar bu işin acımasız kurbanlarıydı.
* Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa; o top çizgiye kadar götürülür ya popo dürtmesi yada yere yatıp kafa, burun, alın gibi vucut kısımlarının dürtmesi ile gol atılırdı.
* Para o zamanlar kolay bulunmadığından maçın hangi takım tarafından başlatılacağına; bir tarafına tükürülmüş yassı bir taşın havaya atılıp, yaş mı, kuru mu seçiminde doğru tarafı bilen tarafın başlanılırdı.
* Oynayacakların sayısı eğer tek ise, güçsüzlerden biri devre değiştirerek gönlü alınırdı.
* Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu Sahanın dışına atan getirirdi.
* Elin avantajı olmazdı.
* Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse herkes `işe işe!` diye bağırırdı.
* Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.
* Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse herkes `işe işe!` diye bağırırdı.
* Elin avantajı olmazdı.
* Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu saha dışına atan getirirdi.
* Mahallenin abileri kaleci alıştırırlardı ve buna göre puan verirlerdi. Aralarında kavga eden çocukların puanı kesilirdi.
* Atan alır spor vardı. Eğer top kime çarpıp çıkmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.
Bahri Can