EREĞLİ GÜNEŞ GAZETESİ
Konyanın Ereğli ilçesinde, sınıf öğretmeni Cihan Güçlünün bir öğrenci yakını tarafından silahlı saldırıya uğraması, eğitim emekçilerine yönelik şiddetin artık vahim bir noktaya ulaştığını bir kez daha göstermiştir. Öncelikle meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bir an önce sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz. Ancak biz bu saldırıyı sadece bireysel bir suç olarak görmüyoruz! Çünkü bu şiddetin arkasında sistematik bir anlayış, bilinçli bir politik tercih ve yıllardır süregelen bir ihmal var!
Öğretmenler, bizzat siyasi iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığının eliyle hedef haline getirilmiştir!
Eğitim emekçilerini itibarsızlaştıran söylemler, Öğretmenlik Meslek Kanunu gibi uygulamalarla mesleğimizin değersizleştirilmesi, öğretmenleri yalnızlaştıran politikalar, CİMER gibi mekanizmalarla öğretmenlerin öğrenci ve velilere karşı savunmasız bırakılması; bugün sınıflarımızı birer hedef tahtasına dönüştürmüştür! Eğitimde yaşanan her sorunun faturası öğretmene kesilmiş, MEB ise bu süreçte sadece seyirci kalmıştır.
Soruyoruz:
-Okullardaki şiddet olayları daha kaç öğretmenimizin canını yakacak?
- Eğitim emekçileri can güvenliği olmadan nasıl çalışacak?
-MEB ve iktidar, öğretmeni yalnızlaştıran politikalarına ne zaman son verecek?
Bugüne kadar yaşanan her şiddet olayında olduğu gibi, bu son olayın da azmettiricilerini tanıyoruz! Öğretmenleri her fırsatta aşağılayan, emeğimizi küçümseyen, mesleğimizi itibarsızlaştıran, eğitimde bilimi ve laikliği dışlayan bu düzenin sorumluları bellidir!
Açıkça ilan ediyoruz:
-Eğitim emekçilerini hedef gösteren her söyleme karşı duracağız!
-Okullarda şiddeti körükleyen bu zihniyetle mücadelemizi sürdüreceğiz!
-Can güvenliğimizi sağlayacak önlemler alınana kadar bu konunun takipçisi olacağız!
Eğitim-İş olarak bir kez daha MEBi ve siyasi iktidarı uyarıyoruz:
-Okullardaki şiddet olaylarının nedenleri somut olarak ortaya konmalı, gerçekçi çözümler üretilmelidir.
-Eğitim kurumlarında acilen kapsamlı güvenlik önlemleri alınmalı, eğitim emekçilerinin can güvenliği sağlanmalıdır.
-Eğitim sisteminin her alanında şiddetle mücadeleye yönelik bir eylem planı hazırlanmalı, bu süreçte eğitim sendikaları ve öğretmenlerin görüşleri dikkate alınmalıdır.
-Şiddeti özendiren medya içerikleri denetlenmeli, eğitime bilimsel ve toplumsal yaşamı önceleyen dersler eklenmelidir.
Artık yeter! Can korkusuyla çalışmak istemiyoruz!
Eğitim emekçileri yalnız değildir, sessiz kalmayacağız!
Ramazan Aydın
Eğitim-İş Ereğli Temsilcisi
Bu Haber Hakkında Ne Söylemek İstersiniz?
UYARI: T.C. kanunlarına uymayan, konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren, inançlara saldıran, şiddete teşvik eden ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.